Benim Müftüm…

Faruk Ateş
2003 Görüntüleme
16 Haziran 2016 03:27
Son Güncelleme: 16 Haziran 2016 03:27

Öncelikle günümüze kadar İslam dinin yaşanmasında ve yaşatılmasında emeği olan görevi başında veya emekli olan müftülerimizi saygıyla anıyor, rahmeti rahman a kavuşan hocalarımızı ise rahmetle anıyorum… Rabbim razı olsun…

Müftü deyince ilk algımız, sahasında yıllarını vermiş ilim tahsil etmiş, tarafsız, adaletli, fetva veren toplumun kanaat önderlerinden olan saygın hocalarımız…

Sosyal yaşantımızın içersinde ise yukarıdakilere ilave olarak, herhangi bir ilin, ilçenin veya şehrin dini yaşantısında kendisine başvurulacak danışılacak en yüksek makam, din görevlisi olan personelin de yöneticisi sevk ve idarecisi amiridir…

Otuz yıl imam-hatip olarak din görevlisi hizmeti sunan ben, hocamız amirimiz ağabeyimiz olan müftülerimizi asla yermek, eleştirmek ve övmek değil, sadece ilahiyatçı, yüksek lisansını tamamlayan müftü olmayı arzulayan geçmişte elifbayı öğrettiğim yakınıma “ben müftü olsam ya da nasıl bir müftü olurdunuz” sualine cevap olarak dile getirdiğim duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istedim…

Haydi bakalım atandığınızı sayalım…

Yeni atanmış olduğunuz Anadolulun güzel şehri ilçeye izin süresi içersinde fiili görevine başlamadan tebdil i kıyafet giderek bir hafta camileri normal vatandaş gibi dolaşmanı, birkaç kahvehane çay ocağı vs oturup bilgi edinmeni isterdim… Beğenirsin veya beğenmezsin şehir ve şehirde din hizmetleri sunanlar hakkında tarafsız bilgi edinmeye çalışmış olursun…(esasen müfettiş olsam tamamen bunu yapardım)

Resmi göreviniz başlamıştır artık, dairenizi ve personelinizi imam ve müezzinlerinizi ilk aylık mutad toplantınızda tanımış olursunuz…

Oturmak yok Müftü Faruk (yani ben müftü olsam) üç yüz personelin var, sen bunların çobanı ve büyüğüsün Rabbine ve amirlerine hesabın olduğunu biliyorsun inşallah muvaffak olursun.

Personelinin çoğu köylerde olduğuna göre haftanın bir gününü onları ziyarete ayır, üç beş imam kardeşini bir arada ziyaret ediver, yatsı sonu çaylarını içiver, inan mutlu olacaklardır. Sen onların içlerinden birisi, sırdaşı, abisi, gardaşısın… Ne zor şartlarda kar kış dağ bayır ova, çocuklarından ayrı uzaklarda görev yapmış olduklarını görmüş olacaksın. Göreceksin bir yılda iki yüze yakın köydeki meslektaşlarını onurlandırmış, onlar senden razı sen onlardan, Rabbim ise her birinizden razı olacaktır… Haftanın diğer bir gününü de şehirdeki arkadaşlarına ayırmakla her birinin gönlünü kazanmış olcaksın… Farklı farklı görüşleri, etiketleri, kimlikleri olanlar var olabilir olsun, evdeki çocukların huyu suyu aynı mı değil, o halde sen güneş ol, kimi açıkta güneşlensin kimisi de gölgende serinlesin…

Sayın müftüm Faruk hocam! Camilere gittiğinde halı altı, yok şurası burası kirli mi temiz mi, camiyi denetlemenden ziyade, bak imam kardeşin cemaatiyle kaynaşmış mı, onlardan biri olmuş mu, halk imamını seviyor mu?

Zaman zaman din görevlileri daireye geldiğinde (senden yaşça belki büyük olanlarda vardır) onları güzel karşılayıver ne de olsa üç-beş yüz kişiyi temsil eden mahalle imamı onlar, inan her sevk ve idaren daha kolay ve verimli olacaktır… Şehir merkezinde gördüğün görevlilerine (izinli olmayabilir) bir derdi mi var hastası mı var soruver, suiistimal edenler de var olabilir, onlar da bir gün utanacak hatalarını anlayacaklardır. Her personeline eşit muamele etmeni tavsiye ederim, ancak emaneti teslim edeceğin kişilerde başkalarının tavsiyesine değil, ehliyet liyakat ve takvayı üstün tutmanı dilerim.

Asla makam ve mevkide oturarak zamanını gelen giden evrakları inceleme ve imzalama ile geçirme, dairenin müftüsü değil ilçe halkının müftüsü ol ki ardından hoş bir seda bırakabilesin. Yıllar sonra seni “hey gidi eski müftümüz Faruk hoca “ diye anacaklardır…

Personelinin yüksek okulda okuyan çocuklarını yılda bir özel bir program la davet ediver, bak göreceksin geleceğin idarecilerini onurlandıracaksın… Babalarının amiriyle bir araya gelmekten onlarda ne kadar mutlu olacaklar.

Biz müftülerimizden böyle gördük, yıllar sonra beni anlayacağını umuyorum. Tabii müftülerin görevi ağır sorumluluk ister, Rabbim sana yardım eylesin.

Peygamber vekili imam kardeşlerine iyi bir idareci olacağın için seni yürekten tebrik ediyorum. Müftüm benim… Sen benim yıllar önce öğrencim, şimdi ise kur an ı sünneti dini diyaneti hak ve hakikati ben den iyi bilensin, benim sana nasihat etmem olur mu? Ben senin hocan olmuştum şimdi sen benim müftüm oldun, ilmine saygından elini öpüyorum yolun açık olsun…

                                                                                                          Faruk ATEŞ- Güzel kale/ ÜNYE.

 

Yorum Yazın