Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (DİVA-SEN) Genel Başkanı Mustafa Çopursuz,  Diyanet İşleri Başkanlığının son zamanlarda cami projeleri ile ilgili olarak hükümet organlarıyla yapmış olduğu protokol imzalan camilerin geleceğini de teminat altına alınası açısından son derece isabetli olacaktır. Nitekim Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, camilerin, medreselerin ve ibadet yerlerinin satıldığı ya da amacı dışında kullanıldığı gerçeğinden hareketle gelecekte bu tür sıkıntıların yaşanmaması adına, camilerin de sit alanı olarak ilan edilmesi hususunda başkanlığımızın yapacağı her türlü çalışmalara destek vereceğini söyledi

CHP'nin tek parti iktidarı döneminde kapatılan camilere Diva-Sen Gencl Başkanı Mustafa Genel Başkanı Çopursuz, "Son dönemlerde yapılan ve yapımına haşlanan bundan sonra da yapılacak olan camilerin kanunlar çerçevesinde güvenceye alınması gerekmektedir'' dedi.

CAMİLER AMACI DIŞINDA KULLANILMIŞTI

 Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, camilerin, medreselerin ve ibadet yerlerinin satıldığını ve amacı dışında kullanıldığını hatırlatan Çopursuz, " Diyanet İşleri Başkanlığının belirlemesiyle tespit edilecek olan camilerin söz konusu kategoriye dâhil edilmesini önemsiyor ve öneriyoruz. Özellikle son dönemlerde yapılan ve yapımına başlanan bundan sonra da yapılacak olan çıkarılan kanunlar çerçevesinde güvenceye alınması gerekmektedir. Millet Camii, Çamlıca Camii, Taksim Meydanı’na yapılmasına başlanılan cami başta olmak üzere tüm camilerin sit alanı olarak ilan edilmesini istiyoruz" diye konuştu.

"BÜTÜN CAMİLER DİYANETE BAĞLANSIN"

Tüm camilerin Diyanet İşleri Başkaıılıgı'na devredilmesi de isteyen Çopursuz şöyle konuştu: "Gerek yurtiçi gerekse de yurtdışında faaliyet gösteren camilerin tamamı maalesef Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmiş değildir. Sayıları azımsanamayacak kadar çokca cami ya şahısların, ya derneklerin, ya vakıfların, ya da belediyelerin mülkiyetinde bulunmaktadır. Bu şekilde olunca, yönetimde çift başlılık olmakta ve görevlilerin zaman zaman mağduriyetlikler yaşamalarına yol açmaktadır."ifade etti

***************

DÜNYADAKİ HER YERDEN İLK SİZİN HABERİNİZ OLSUN!

Facebook' ta takip edin   

Twitter' da takip edin |

1-      Camiler sit alanı olarak ilan edilmelidir.

Gerekçesi
                                                                                                                                                                                                                                   Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, camilerin, medreselerin ve ibadet yerlerinin satılması ve amacı dışında kullanılması gerçeğinden hareketle gelecekte bu tür sıkıntıların yaşanmaması adına, camilerin de sit alanı olarak ilan edilmesi. Diyanet işleri Başkanlığının belirlemesiyle tespit edilecek olan camilerin söz konusu kategoriye dâhil edilmesini önemsiyor ve öneriyoruz. Özellikle son dönemlerde yapılan ve yapımına başlanan bundan sonra da yapılacak olan camilerin kanunlar çerçevesinde güvenceye alınması gerekmektedir. Örnek olarak; Millet Camii, Çamlıca Camii, Taksim meydanına yapılmasına başlanılan cami vs. ileriki dönemlerde olası yönetim değişikliklerinde de herhangi bir sıkıntının yaşanmaması için tüm camilerin sit alanı olarak ilan edilmesini istiyoruz.

2-      Tüm Camiler Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmelidir.

 

Gerekçe.

 

Gerek yurtiçi gerekse de yurtdışında faaliyet gösteren camilerin tamamı Diyanet işleri Başkanlığına devredilmiş değildir. Ancak (Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı görevlilerin olmadığı camiler hariç) camilerde görev yapan cami görevlileri Diyanet İşleri Başkanlığının görevlileridir. Dolayısıyla sayıları azımsanamayacak kadar çok camilerin mülkiyeti ya şahısların, ya derneklerin, ya vakıfların ya da belediyelerin mülkiyetinde bulunmaktadır. Durum bu şekilde olunca, yönetimde çift başlılık olmakta ve görevlilerin zaman zaman mağduriyetlikler yaşamalarına yol açmaktadır.

Mustafa ÇOPURSUZ-Diva-Sen Genel Başkanı