Bir Kıssa Bir Hisse

Malazgirt'te Alparslan camiinde hatimle teravih namazını kılarken on ikinci cüzü idrak ettik Yusuf süresini okuduk. Allah kabul etsin.

Bu süreyi okurken Hz Yusuf as ın kıssasından biz bu günün gençlerine dersler olduğunu düşündüm. Hem ramazan bereket ayı olması hem gündüzleri oruçlu ve geceleri ihya edilen kuranın çokça okunduğu bir ay olması münasebetiyle bizlerde bu aydan istifade niyetiyle Yusuf süresinden ve Hz Yusuf'dan dersimizi almaya niyet ettik.

Süreyi okurken Hz Yusuf'un rüyası ve gizli kalması gereken bilgilerin ifşasının kardeşler arasında açtığı sıkıntılar bizlere şunu hatırlatıyor; Allahın vadi gerçektir ve haktır. Rüya da olsa gösterdiği bir gün mutlaka gerçekleşecektir. Nitekim yüzüncü ayette de bu ifade ediliyor. Kardeşlerin her türlü kıskançlıkları ve her türlü hileleri aslında Yusuf'a -sancılı da olsa- vezirlik yolunu açmaktan başka bir işe yaramadı. Yusuf Mısır'a aziz olacak ya işte azizliğin yolu bazen de kuyulardan geçer demek. Kardeşler bu durumda Kendileri kardeşlerine ve babalarına ihanet günahına girerken kendi elleriyle de bilmeden Yusuf'un vezirliğe giden yollarını açmış oldular.

Şimdi yaşadığımız dünyada bazen hastalıklar bazen yoksulluklar bazen düşmanlar bazen de maldan nefisten ürünlerden kısıtlamalar belki bize Allah indinde kul olmanın yollarını açacak. Dünya saltanatlarına bedel ahiret servetlerini bize kazandıracak. Ama Yusuf gibi olursak..

Bir babanın en sevgili evladına belki de peygamber olacağını bildiği evladına yine kendi öz evlatları tarafından yapılan ihaneti ve kendisine karşı yapılan güven yıkımını yine bu sürede görüyoruz. Hz Yakup biricik oğlu, gözünden kıskandığı, babasının azizi, ciğer paresinin diğer çocukları tarafından kurt yedi uydurmasıyla bilinmez bir yolculuğa çıkarılmış olması ve Hz Yakub'un peygamber olmasına rağmen yıllar yılı onun hasretinden göz yaşı dökerek âma olması Hz Yakub'a tarifi imkansız bir acı yaşatmıştır. Hz Yusuf'un Mısıra vezir oluşu yıllar sonra Hz Yakub'un acılarını dindirmiş midir bilmem ama benzer acılarla karşılaşıldığında Hz Yakup gibi "Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a açarım". (Yusuf 12/86) Demesini de bilmek gerekir. Şimdi bizim kaybettiklerimizin hangisi Yusuf kadar değerli onun kadar kıymetli?

Yusuf'un kendi kardeşleri tarafından kuyuya atılması ardından az bir paraya satılması kardeşin kardeşe acımasızlığı ve kıskançlığını göstermesi açısından önemlidir. Ancak Hz Yusuf'un yıllar sonra kardeşleriyle bir araya geldiğinde "Bugün azarlanacak değilsiniz, Allah sizi bağışlar. O, merhametlilerin merhametlisidir. (Yusuf 12/92)diyerek âli cenaplığını göstermesi ve kardeşlerini affettirmesi bize kardeşlik hukukunun Yusuf'un kardeşleri gibi değil Yusuf gibi olduğunu anlatıyor.

Yusuf'un Züleyha ile imtihanı ve Züleyha'nın Yusuf'a olan aşkı bir diğer mesele. Sarayında yetiştirdiği büyüttüğü yıllarca emek verdiği Yusuf bütün güzelliğiyle her zaman yanında duruyordu Züleyha'nın. Meşruiyet kazandırmak değil ama Yusuf'un karşısında "bu insan olamaz ancak değerli bir melektir" (Yusuf 12/31) diyerek bıçaklarla ellerini kesen kadınların halini düşününce Züleyha'ya da hak vermemek olmaz. Ferman dinlemeyen gönlü onu kocasına ihanete sürükledi ve onun uğruna Yakup gibi o da gözlerini kaybetti.  

Hem Yakup hem de Züleyha yıllarca ayrılık acısını çektikleri sevgililerine kavuşmanın huzurunun yaşadı. Belki hayatta Allah bazı şeylere kavuşmanın sebeplerini bu tür acılara bağlamıştır da ancak sabredenler erişebilir.

Yine Züleyha ile birlikte Mısır kadınlarının Hz Yusuf'a aşk tekliflerine karşı Hz Yusuf'un "Rabbim! Hapis benim için, bunların istediklerini yapmaktan daha iyidir. Eğer tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan onlara meyleder ve bilmeyenlerden olurum." (Yusuf 12/33.). Diyerek Rızayı ilahiye uygun olmayan dünya zevkleri karşısında zorluklara göğüs germesi günümüz gençliğinin Hz Yusuf'tan alacağı derslerdendir.

Yine hem anne ve babasıyla hem de kardeşleriyle buluşmuş ve dünya saltanatını elinde tuttuğu bir dönemde "Rabbim! Bana hükümranlık verdin, rüyaların yorumunu öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratanı! Dünya ve ahirette işlerimi yoluna koyan sensin; benim canımı müslüman olarak al ve beni iyilere kat." (Yusuf 12/101.) Diyerek dünyaya bedel ahireti istemesinde de günümüz gençliği için alınacak dersler vardır.

And olsun ki, peygamberlerin kıssalarında, aklı olanlar için ibretler vardır. Kuran uydurulabilen bir söz değildir. Fakat kendinden önceki Kitapları tasdik eden, inanan millete her şeyi açıklayan, doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmettir. (Yusuf 12/111)

Bünyamin GÖLCÜ

MALAZGİRT MÜFTÜSÜ