Türk Diyanet Vakıf Sen Adana İl Başkanı Ayhan Arabacı, Bize göre kadınlar da erkekler de önce insandır. Bu noktadan hareketle kadının ya da erkeğin hakları ya da sorunları yerine olaya insan hakları ya da sorunları olarak bakmak daha doğru olur" dedi.
ŞEFKATİN, SABRIN VE SAFLIĞIN TİMSALİ
Erkek ile kadının dini anlamda arasında bir fark olmadığını Yüce Allah (CC) Al-i İmran suresi 195. ayette bizlere şöyle bildirmiştir; "Rableri onlara şöyle cevap verdi: "Ben erkek olsun, kadın olsun sizden hiçbir çalışanın işini boşa çıkarmayacağım. Sizler birbirinizdensiniz."
Dünyada kadınlar günü kutlanırken, tüm kadınların toplumda hak ettiği, layık olduğu yere gelmesi temennisini taşımaktayız. Bu tür özel günler, toplumların kanayan yarası haline gelmiş olan problemlerin gündeme gelmesi, tartışılması açısından önemlidir. Bugün dünyada ve ülkemizde kadınlar birçok açıdan sorunlar yaşamaktadırlar. Toplumumuzda yaşayan kadınların en önemli sorunu her alanda istismarıdır. Kadın bir reklam aracı olara görülmektedir. Bunun çağdaşlık, özgürlük ve ilericilik adına yapılması da ayrıca düşünülmesi gereken bir durumdur. Kadının bir ana, aileyi ve milleti ayakta tutan birleştiren unsur olduğu unutulmamalıdır. Kadınlarımız, Kurtuluş Savaşı`nda erkeklerle omuz omuza çarpışmıştır. Bu millet Nene Hatunları, Kara Fatmaları yetiştirmiş bir millettir. Türk toplumu kadını hiçbir zaman geri plana itmemiş, onları ailenin de toplumsal hayatın da odak noktasına yerleştirmiştir. Kadın ve erkek bir vücudun dayandığı iki ayrı ayağı gibidir. Bunlardan herhangi biri toplumdaki işlevini yitirirse o vücut eksik, sakat kalır. Peygamber Efendimiz (SAV) "Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı en iyi davrananınızdır." buyurmuştur. Ailenin, ailede de kadının rolü önemlidir. Bunu bilen kötü niyetliler, anneliğin mukaddesatını kadınlarımıza unutturmaya, toplumu bir arada, ayakta tutan aile yapısını parçalamaya çalışmaktadırlar. Özellikle dizilerde artan aile düşmanlığı, kadını değersizleştirme çabaları dikkatten kaçmamaktadır. Bugün bir milat kabul edilerek bunun önüne geçilmelidir. Atatürk’ün dediği gibi kadının hakkı yerlerde sürünmek değil, omuzlarda yükselmektir. Kadının omuzlarda yükselmesi ise onun reklamlarda, televizyonlarda cinsel bir meta gibi sunulması değil; statüsü, işi ne olursa olsun, kadına değer verilmesi, toplumda temsil edilmesi ve içtimai hayata katılması ile olur. Bu vatan ve millet için çalışan, üreten ve savaşan bütün evlatların anneleri, Kanlarıyla bayrakları bayrak yapan, mezar taşlarıyla bu vatana Türk mührünü vuranların anaları, Bugün, saygı görmeyi, temsil edilmeyi, omuzlarda taşınmayı şüphesiz dünyadaki her kadından daha çok hak ediyorlar.
Adana Şube Başkanı Ayhan Arabacı; İslam`ın en üst düzeyde uygulandığı Hz. Peygamber döneminde, O`nu (sav) izleyen sahabe döneminde, kadınlara karşı şiddet herhangi bir haksızlık yapılmadığını hatırlattı. İslam`da kadına karşı, değil fiili şiddet, sözlü şiddetin bile yasak olduğunun altını çizen Arabacı, Hz. Peygamber`in aile hayatında, özellikle kadınlara karşı nasıl davranılacağı konusunda en güzel örnek olduğunu kaydetti.
8 Mart Dünya Kadınlar Gününün, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü`nde görev yapan bayanlarımıza ve bütün kadınlarımıza huzur, mutluluk, adalet ve sağlık, getirmesini temenni ediyoruz”

Yorum Yazın