Kadınlara, kapitalist düzenin egemen olduğu günümüz dünyasında hak ettiği değer verilmiyor. Haçlı Batı’da kadın ailesinden koparılarak ucuz iş gücü olarak görülüyor, cinsel meta olarak kullanılıyor. Afrin’de ve Suriye’nin kuzeyinde PYD, Doğu Guta’da Esed çeteleri kadınlara dünyanın gözü önünde zulüm uygulayıp tecavüz ederken dünya kamuoyundan çıt çıkmıyor.
TEŞHİR MALZEMESİ
İslam’ın anne olarak ayaklarına cenneti serdiği kadın, Batılı zihniyetin hüküm sürdüğü ülkelerde cinsel obje olarak vitrin süsü yapılmaktan öte bir değer taşımıyor. Genelevlerde heder olan kadınlar için hiçbir sivil toplum kuruluşu ‘kadın hakkı ihlali’nden bahsetmiyor. Otomobil satılırken dahi müstehcen kıyafetli kadınların bedenleri teşhir ediliyor. Ülkemizde Mor Çatı gibi sözde kadın STK’ları, kadınların yaşadıkları sorunlardan ziyade siyasi hususlarda açıklamalar yapıyor, kadın hakları adı altında aile yıkıcı hukuk düzenlemelerini savunuyor.

AİLEYE DİNAMİT: HUZUREVİ
Batı zihniyetinin dayattığı maneviyattan uzak aile yapılanması; bireylerin anne-babalarını huzurevlerine terk edip, toplumdan soyutlamalarına yol açıyor. Yaralanan kalpler, boğazda düğümlenen cümleler, Allah’ın insana bahşettiği en büyük nimetlerden olan vicdanların kanamasına sebep oluyor.
HARCAMASINI İSTİYORLAR
Konuyla ilgili gezetemize konuşan İnsan Hakları Savunucuları Derneği (İHSD) Başkanı Ali Akbaş, “Kadına İslam’ın verdiği değeri hiçbir inanış, hiçbir ideoloji, hiçbir beşeri sistem vermiyor. Bizim inancımızda anne olarak kadının ayakları altına cennet seriliyor” dedi. Akbaş, şunları dile getirdi: “Hristiyan dünyasında kadını sadece ucuz iş gücü olarak kullananlar, hanımların daha çok çalışmasını, daha fazla işte görev almasını istiyor. Adına da ‘kadının ekonomik özgürlüğü’ diyorlar. Bunlar kadının para kazanmasını değil para harcamasını istiyor.”
KADIN SOKAĞA ATTILAR!
Akbaş, sözleri şöyle sürdürdü: “Cahiliye döneminin adetleriyle kadını ya yok sayan ya da cinsel bir unsur olarak kullanan aşağılık Batı medeniyetinin izlerinin Türkiye’den tamamen silinmesi gerekiyor. Müslüman hanımlar, onların Türkiye’de taşeronluğunu yapan sözde kadın derneklerine itibar etmemeli. Kadını evinin sahibi değil sokağın malı olmaya iten bu düzenbazlara karşı teyakkuz halinde olunmalı.”
ONLAR İNSAN DEĞİL Mİ?
Akbaş, şöyle devam etti: “Kadına şiddet diyerek erkekleri şeytanlaştıran, aileleri parçalayanlar neden şu an Doğu Guta’da kadınları gırtlaklayan Esed’in katil sürülerine ses çıkarmıyor? Neden Irak’ta ABD’nin alçak askerlerinin tecavüz vakaları karşısında dut yemiş bülbüle döndüler? Ortadoğulu kadınlar insan değil mi? Otomobil satarken bile kadın bedenini teşhir ediyor Batılı zihniyet. Bakın medyalarına ‘benzine zam’ haberinde dahi dekolteli kadın fotoğraflarını kullandıklarını görürsünüz.”
GENELEV REZALETİ
“Kadın hakları diyerek aile düşmanlığı yapanların bir kez bile genelevlerdeki kadınlar için eylem yaptığını göremezsiniz” diyen Akbaş, sözlerin şöyle noktaladı: “O kadınlar özgür müdür? Neden gündeme getirilmez, neden eylem konusu yapılmaz bu kadınların durumu? Genelev bataklığındaki kadınların durumuna meşruiyet kazandırmak için ‘seks işçisi’ ifadesini uydurdular bir de. Ahlaksız Batı için tedavi unsuru olan her şey bizim için zehirdir.”

Yorum Yazın