SENDİKA

Çopursuz, Sarı Sendikacılık Tavan Yapıyor.

|
Çopursuz, Sarı Sendikacılık Tavan Yapıyor.

Genel Başkan Mustafa ÇOPURSUZ, Ülkemizde sendikacılığın geldiği nokta ile ilgili bir açıklama yaptı.

Genel Başkan Çopursuz'un açıklaması şöyle:

"YETKİLİ SENDİKANIN RAKAMSAL HEDEFİ ÇALIŞMA BARIŞINI BOZMUŞTUR.

Dünya ülkelerinin kahır ekseriyetinde faaliyet gösteren sendikacılık anlayışı’nın hiç birisinin ülkemizdeki sendikaların anlayışı ile örtüşmediğini defalarca siz kamuoyu ile paylaşmıştık.

Ne yazık ki, kuruluş amaçları üyelerinin problemlerine çözüm üretmek ve daha müreffeh bir hayat standardı yakalamak olması gereken sendikacılığın her geçen gün amacından biraz daha sapması endişe verici duruma gelmiştir. Zira sendikacıların muhatapları işverenler olması gerekirken, kendi aralarında karalama ve ötekileştirme çabaları içerisine girmeleri maalesef kamu çalışanları arasında olması gereken sevgi saygı mefhumunu yok ederek çalışma barışını ortadan kaldıracak noktalara gelmiştir.

Yine değişik zamanlarda dile getirip siz değerli takipçilerimizle paylaştığımız sivil toplum kuruluşu olma özelliğinin akamete uğratılarak siyasi oluşum arenasında boy gösterme yarışına girmek suretiyle sendikacılığa karşı güven kaybedilmesine sebep olan sendikacılık anlayışı ve sendikalar, söz konusu uygulamalarıyla kendi bacağına adeta kurşun sıkmıştır. Hak arama mücadelesi verdiklerini iddia eden sözüm ona sendikacıların bir kısmı, kendilerine verilen yetkileri siyasal güç olarak kullanmakta ve kendileri dışındakileri ötekiler sınıfına koyarak itibarsızlaştırma cihetine gitmektedirler. Özellikle yetkili sendikanın oluşturduğu “Güç bende” politikası ve kendileri dışındakileri kırıntı sendika olarak açıklaması aslında kurumlara, çalışanlara ve siyasi iktidara karşı en büyük saygısızlığın tezahürü değil midir? Ne demek, “Biz hükumetin sendikasıyız diğerleri hükümet karşıtı”.

Diğer taraftan, çalışanların onlarca problemleri çözüm beklerken, çözüm üretme bir tarafa adeta aralarına nifak tohumu ekmek suretiyle kırgınlıkların oluşmasına sebep olmaları da ülkemizde sendikacılık kültürünün olgunlaşmadığının en büyük ispatıdır. En basitinden, özellikle Diyanet çalışanlarının rotasyona tabi tutulması yönünde uygulamanın önce başlatılması, daha sonra durdurulması ve şuana kadar da ne yapılacağı açıklığa kavuşturulmaması, muhatapların tamamını endişeli bekleyiş içerisine sokmuştur. Sormak gerekmez mi; Rotasyon ile yerleri değiştirilenlerin suçu günahı neydi? Bundan sonrası ne olacak? Uygulanacak mı uygulanmayacak mı? Eğer uygulanacaksa daha önce rotasyona tabi tutularak yerleri değiştirilenlerin mağduriyetliklerinin telafisi nasıl giderilecek? Bununla beraber, rotasyon uygulaması askıya alındığında, bütün kurum çalışanlarının telefonlarına SMS çekilerek “Rotasyonu iptal ettirdik” dedikleri halde son zamanlarda da “Kim rotasyonun iptal edildiğini söylüyorsa o yalan söylüyor ” deme cüretkârlığını gösterenlere ne diyeceksiniz? Aynı şekilde, İlahiyat fakültelerine sınavsız geçişler ilk torba yasada kanunlaşacak demek suretiyle ülke sathında naralar atanlara tepki olarak ne yapacaksınız

Yine Diyanet işleri Başkanlığı uhdesinde vekil imam-hatip, müezzin kayyım ve ücret karşılığı çalışan kur’an kursu öğreticilerini örgütleyip kadrolu yapacaklarını söylemek suretiyle inanmış gönüllerin kırgınlıklarını nasıl tamir edeceksiniz? Hatta kurdurdukları derneklerin yönetimlerine gözdağı verircesine kendilerinden başka sendikalarla irtibat kurmamaları yönünde baskı oluşturanlara kim dur diyecek?

Başka sendikalara üye olmaları durumunda, algı politikası yaratarak atama, nakil, terfi, hac, umre, yurtdışı vb hiçbir işlerinde müspet sonuç alınamayacağı şeklinde ifadeler kullanmaları bizleri ciddi derecede üzmektedir. Bu eylem ve söylemleriyle başta Diyanet İşleri Başkanlığında çalışanlar kutuplaştırılarak, ötekileştirilmekte, ayrımcılığa sebebiyet verilmektedir.

Kurumlar arası nakillerde bile liyakatin değil sendika üyeliğine itibar edilerek sonuca gidilmesi de başlı başına ayrı bir sorun olmuştur.

Buradan Sayın Başbakanımız olmak üzere hükumetimizin tüm yetkililerine ve iktidar milletvekillerine seslenmek istiyorum. Yetkili sendikaların fütursuzca söylem ve faaliyetlerini takibe alın ve kurumlar personellerinin birbirleriyle olan kardeşlik duygularının zedelenmesine asla müsaade etmeyin. Legal olarak faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarını muhatap kabul edin ve bağrınıza basın. Her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan kardeşlik bağının yeniden neşvü nema bulmasına Allah için yardımcı olun. Aksi halde yetkili sendikanın rakamsal hedefe ulaşması için her yolu mubah görmesi ülkemizde onanmaz yaralar açmakta ve açmaya da devam edecektir.

Marifet güzeli görebilmektir. Sevmenin sırrına erebilmektir.

Cihan, alem herkes bilsin ki şunu,

En büyük ibadet Sevebilmektir.

Gelin kimseyi küçük ve hakir görmeden, ötekileştirmeden birbirimizi sevelim."ifade etti.

Yorum Yazın

Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.