Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Fahri Özdemir, yayınladığı basın bülteninde ‘’Hükümetin memurlara teklif ettiği zam oranları kabul edilemez’’dedi
Başkan, Fahri Özdemir’in açıklaması şöyle;
‘’2018-2019 yıllarını kapsayan Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti zam teklifini sundu. Hükümetin teklifinde, kamu çalışanları ve emekliler için hem 2018 hem de 2019 yılları için altışar aylık dönemlerde yüzde 3+3 zam teklifi yapıldı. Hükumetin teklifini kamu çalışanları, emekliler ve aileleri için “Alay etme” olduğunu düşünüyorum. “Böyle bir teklifin masada telaffuz edilmesini hiç doğru bulmuyorum. 2017’de kamu işçilerine yüzde 12,5 zam, ek ödemelerine 250 TL zam, 3 bin TL’den düşük maaş alanlara 90 TL iyileştirme yapan iktidarın, söz konusu memurlar ve memur emeklileri olunca yüzde 3+3’ü telaffuz etmeleri bence hiç şık olmayan bir davranıştır. 20 milyon insana yapılan bir saygısızlıktır” Toplu sözleşme masasından 20 milyon insanın beklentileri var, “Dağ fare bile doğurdu” diyemiyorum. 4 kişilik bir ailenin asgari geçim sınırının 5 bin 300 TL’ye ulaştığı ülkemizde, 2018 ve 2019 yıllarının yüzde 3+3 zamla geçiştirilebilmesi mümkün değil. Böyle bir teklifin masada telaffuz edilmesini hiç doğru bulmuyorum. Tabii işin Maliye boyutu çok daha önemli, ayrıca hükumet boyutu var ama bu rakamla kamu işvereninin, hükumetin, kamu çalışanları ve ezilen emeklilerimizin önüne gelmesi yakışıksızdır. 2017’de kamu işçilerine yüzde 12,5 zam, ek ödemelerine 250 TL zam, 3 bin TL’den düşük maaş alanlara 90 TL iyileştirme yapan iktidarın, söz konusu memurlar ve memur emeklileri olunca yüzde 3+3’ü telaffuz etmeleri çok yanlış bir davranış, 20 milyon insanı hafife almak, dalga geçmektir. Neden bu çifte standart bu ülkede uygulanıyor? Türk-İş ya da işçi sendikaları ile masada farklı bir yaklaşım, memur sendikaları ile farklı bir yaklaşım, bu nedir yani? Burada amaçlanan Memura gol atmak mıdır? Yüzde 3+3 zam birinci altı ay için ortalama devlet memuru maaşında 88 TL, en düşük devlet memuru maaşında 69 TL’lik bir artış anlamına gelmektedir. Bu rakamın neresi kabul edilebilir? Bu toplu sözleşmede 2017 yılında kamu işçilerine verilen oran kadar 2018’de kamu çalışanları ve emeklilere zam yapılmazsa bu ülkede insanların da ekonomik olarak ayrımcılığa tabi tutulduğunu söylemeye devam edeceğiz. Tüm memurlar, hizmet kolumuzda bulunan Diyanet ve Vakıf hizmetlerindeki meslektaşlarımızın hakkını aramaya, dert ve sıkıntılarını haykırmaya devam edeceğiz. Sadece alın terimizin karşılığı olan hakkımızı istiyoruz’’

Yorum Yazın