SENDİKA

Torpil Kokusu,İmamları Rahatsız Ediyor

|
Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (DİVA-SEN) Genel Başkanı Mustafa Çopursuz, “ Siyasi gücü arkasına alarak amirler üzerinde baskı oluşturan sözde hak savunucularının elbette bir gün yaptıkları yanlışlıklar kendilerine olumsuz fatura olarak dönecektir.”
Torpil Kokusu,İmamları Rahatsız Ediyor

DİNİ BÜLTEN/ANKARA-Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (DİVA-SEN) Genel Başkanı Mustafa Çopursuz, “ Siyasi gücü arkasına alarak amirler üzerinde baskı oluşturan sözde hak savunucularının elbette bir gün yaptıkları yanlışlıklar kendilerine olumsuz fatura olarak dönecektir.”

TORPİL HÜKÜM SÜRECEKSE NAKİL SINAVLARINA GEREK VAR MI?

Genel Başkanı Mustafa Çopursuz ,”Kamu çalışanlarının yer değiştirmeleri veya görevde yükselmeleri için kurumları tarafından yapılan sınavların amacı; adaylar arasında bilgi, beceri, liyakat ve aidiyeti ön plana çıkartarak aranılan kriterlere haiz eleman seçmektir. En azından,  söz konusu sınavların yapılış amacını bu şekilde anlıyoruz. Bu nedenle, kamu çalışanları,  gerek bilgi ve beceri gerekse de talep ettiği görevi ve görev yerinde daha başarılı olacağı düşüncesiyle, belirli zamanlarda yapılan sınavlara iştirak ederler. İdare ise,  oluşturduğu komisyon maharetiyle görevinde liyakat sahibi olan kişi veya kişileri mer’i yönetmelikler çerçevesinde sınava tabi tutar ve hak edene hakkını teslim eder. Gayet tabi ki bu şekilde yapılan sınavlara bizim itirazımız olamaz. Ancak bu konu ile ilgili kulağımıza gelen ya da şahit olduğumuz gayri adilane uygulamalar da yok değil.”

“Bir ülke kılıçla fethedilir lakin adaletle yönetilir” betimlemesi boş yere söylenilmiş değildir. Neticede o ülkede yaşayan tebaanın tamamı aynı duygu ve düşüncede değildir. Bu zaten fıtrata aykırıdır. Allah Teâlâ insanları dili, ırkı, nesebi, soyu-sopu vs yönü itibariyle ayrı özellik ve güzelliklerde yaratmıştır. Dolayısıyla bunca farklılıklardan oluşan ve aynı toprakta, aynı ülkede yaşayan insanları beraberce aynı havayı teneffüs ettirerek yaşatmak,  idarecilerin mahareti ile mümkün olacaktır. Aksi halde idareci konumunda olan zevatın kendi tebaası arasında ayrımcılığa gitmesi bir arada yaşama kültürünü ikame edemeyeceği manasına gelir. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere, münhal bulunan kadrolara eleman alımını gerçekleştirmek için yapılan nakil sınavlarında bilgi ve becerisiyle ön plana çıkanları derdest edip sendikal, siyasi ve ağa babalarının referansı doğrultusunda tasarruf cihetine gidenler, aslında beraber yaşama kültürüne en ağır darbeyi vuranların ta kendileri olduklarını hiç akletmezler  mi?

Diğer taraftan, hakkı ve adaleti yerli yerince tesis etmek amaçlı ortaya çıkan sendikaların,  tüm olumsuzlukların karşısında hakkı savunan taraf olması gerektiğine inanıyoruz. Lakin gelinen nokta itibariyle kendi üyeleri arasında bile adaleti sağlayamayan anlayışın,  bizlere ve ülkemize kazandıracağı hiç bir güzellik olamaz. Zira sadece kendi kadrosunu oluşturmak için en çirkin argümanları kullanmaktan dahi imtina etmeyen sendikacıların vicdani manada rahat uyku uyuyup uyumadıklarını doğrusu merak etmekteyiz. Ancak şu bilinmelidir ki, siyasi gücü de arkasına alarak amirler üzerinde baskı oluşturan sözde hak savunucularının elbette bir gün yaptıkları yanlışlıklar kendilerine olumsuz fatura olarak dönecektir. Filhakika söz konusu adaletsizliklere göz yuman veya alet olan idareciler de bu yaptıklarının karşılığını Allah indinde bulacaklar ve cezasını da çekeceklerdir.”dedi

Yorum Yazın

Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar

  • ahmet

    <p>Bir hadisi şerif vardır. Allah zalimi bir süre serbest bırakır ama onu bir yakaladı mı bir daha bırakmaz. Yani umulur ki belki o zaman içerisinde yanlışından döner işte o zaman içerisinde yanlışından dönmezse sonu hüsrandır.</p>