MÜMİNİN MALLA İMTİHANI!

Ebû Ya'lâ... İbn-i Ömer'den rivayet etti ki; İbn-i Mes'ud şöyle demiştir: 

"Adem oğluna beş şeyin hesabı sorulmadan kıyamet gününde ayaklarını ileri atmasına izin verilmez. O beş şey şunlardır:

1) Ömrünü nerede tükettin?

2) Gençliğini nerede çürüttün?

3) Malını nereden kazandın?

4) Malını nereye sarf ettin?

5) Öğrendiklerinle ne kadar amel ettin?" (Ebû Ya'lâ, Müsterdek, 9/5271)

Ebu Hureyre'den (ra): (Allah Resulü (sas) ashabına şöyle buyurdu: "Müflis kimdir, bilir misiniz?" "Bizde müflis, parası ve malı olmayandır" dedik. Şöyle buyurdu: "Asıl müflis, kıyamet günü namazı ile orucu ve zekâtı ile gelir. Öte yandan, buna hakaret etmiş, ona iftira atmış, berikinin malını yemiş, öbürünün kanını akıtmış ve falanı dövmüş olarak gelir. Yaptığı iyilik ve sevapları işte böylece ona buna dağıtılacaktır. Borcu ödenmeden sevapları biterse, bu defa onların günahlarını kendisi yüklenecek ve sonra da cehenneme atılacaktır." (Müslim)

Yine Ebu Hureyre'den (ra): Allah Resulü (sas) buyurdu ki: "Kim Müslüman kardeşinin, dil ile namusuna ve ırzına sataşarak hakkını yemiş ise, altın ve gümüş paraların para etmeyeceği gün (Kıyamet) gelmeden önce bugün bu dünyada onunla helâllersin! Çünkü ona yaptığı haksızlık kadar salih amelinden alınacaktır. Eğer sevapları yoksa, arkadaşının günahlarından alınıp haksızlık yapana yüklenecektir." (Buhari) 

Bir kısım insanımız geniş imkanlara sahip olmak için helale harama dikkat etmeden zengin olmak isterler. Kılıfı da hazırdır; kuvvetli Müslüman zayıf Müslüman'dan daha eftaldir, prensibinden hareket ettiklerini söylemektedirler. Oysaki Rabbimiz Müslümanların helal dairede çalışıp gayret etmelerini emretmektedir. Güçlü olmak ancak Allah'ın istediği şekilde helal dairede emek ve çalışmakla, dürüst hareket etmekle olur. 

Günümüz insanının birçok problemi var. Çeşitli hukuksuz işlerden ve işlemlerden korkanlar çoğunlukta. Hiç kimse Allah'ın âdili mutlak olduğunu hatırdan çıkarmamalı... Sözü uzatmadan yazımı Mevlana Hazretlerinden bir kıssayla noktalayayım.

"Bir gün Mevlana Hazretleri eve gelir. Oğlunu çok üzgün görür. Oğluna ne sorarsa sorsun ne anlatırsa anlatsın bir türlü konuşturamaz. Aklına bir fikir gelir, avda vurulan bir kurt postu asılı durmaktadır balkonda. Hemen balkona çıkar ve kurt postunun arkasına saklanarak oğluna çeşitli hareketler yapar. Mahzun, kederli olan ağzından ses çıkmayan oğlu, katıla-katıla gülmeye başlar. Mevlana: "Evladım kurt postunun arkasında kurt olsaydı, sana korku salacak ve kaçacaktın fakat postun arkasında baban olduğunu bildiğinden dolayı korkmadın, der. Aynen öyle de dertlerinin arkasında, Rabbin olduğunu bilirsen korkmana gerek yok. O (cc) sana merhamet eder. Kederini, derdini, tasanı O'na (cc) arz et ve sıkınçakır

 kurtul."

Cevdet çakır

04/09/2019